Her geçen gün teknolojide ilerlemeler kaydediliyor. Tıp mesleğimizde de, bu teknolojik değişikliklere paralel olarak bir evrim yaşamaktadır. Resimde görünen hastada, 3,5 cm lik bir kesiden, 2,5 cm çapında bir metal kalp kapakçığı hastaya takılmıştır. Yani "açık" kalp ameliyatı, bu yöntemle "kapalı" hale getirilmiştir.
Fazla kesi her zaman için cerrahi branşlarda hastaların bir korkulu rüyası olmuştur. Elbette biz cerrahlar için kesi çok önemlidir. Özellikle kalp cerrahisinde tüm organ yapılarını görebilme, bunların komşuluklarına hakimiyet ve bir komplikasyon anında (örnek: kanama) bunu yönetebilme cerrahın tecrübesi ile doğru orantılıdır. Yıllardır Full Median Sternotomi (göğüs kafesini tamamen açma) biz kalp cerrahları için, ameliyat esnasında hakimiyet açısından gerekli idi. Teknolojideki ilerlemelere paralel olarak, hastanın gözünü korkutan, ameliyattan kaçındıran uzun kesiler de yavaş yavaş küçülmeye başladı. Sadece korku da değil sorun, gittikçe estetik de ön plana geldi.
Kalp cerrahisinde meslektaşlar artık şunu da düşünmelidirler ki, artık herşey girişimsel bir yönde ilerlemektedir. Bu sebeple klasik yöntemlerin dışında, hasta konforunu ön planda tutan ameliyatlar ve girişimler ön plana gelmiştir. Bu alanda "trene binilmesi" gerekli olup, daha da geliştirme yoluna gitmelidir. Minimal invasiv kalp cerrahisi artık tecrübeli ellerde, yanlış bir yol olmadığını kendi kendine ispatlamış, birçok merkezde rutine binmiştir.
Ancak şu da bilinmelidir ki, bu türden ameliyatların sonuçları asla klasik yöntem ile yapılanlardan kötü olmamalıdır. Yoksa kısa zamanda bir Öfori bizi kötü yola sürükler...
3) Aybek T et al. Clinical outcome, pain perception and activities of daily life after minimally invasive coronary artery bypass grafting. Anadolu Kardiyol Derg. 2014 Mar;14(2):172-7. doi: 10.5152/akd.2014.4570. Epub 2014 Jan 14.